Kayıtlar

GSM etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

BAZ İSTASYONU – BTS (BASE TRANSCEİVER STATİON)

Resim
BAZ İSTASYONU – BTS (BASE TRANSCEİVER STATİON) Cep telefonumuzdan çıkan sinyalin santrale aktarılmasını sağlayan veya santralden gelen sinyali cep telefonuna ulaştıran ve belli bir yarıçap içine servis verebildiğinden bölgesel olarak kurulan istasyonlardır. Baz İstasyonu’nda; Elektronik devre kartlarının bulunduğu kabinet, Antenler, Bina üstleri için direkler ya da arazi için metal kuleler, Antenlerle elektronik cihazları bağlayan kablolar, Ve bunun dışında klima, paratoner gibi sağlıklı çalışma ortamı ve güvenliği sağlayacak ekipmanlar bulunur.  Konteyner’in içinde RBS denilen sinyallerin işlendiği kısım, elektrik kesilmesi durumunda yaklaşık 6 saat idare edebilecek akü ve iç sıcaklığı düzenleyecek bir klima vardır.

RADYO FREKANSI (RF)

Resim
RADYO FREKANSI (RF)  Radyo frekansı kısaca RF, 3 Hz ile 30 GHz aralığında haberleşen radyo dalgalarının frekanslarına ve bu radyo sinyallerini taşıyan alternatif akıma verilen bir isimdir. İçerisinden radyo frekanslarında bir elektrik akımı geçen iletkenlerde bir enerji oluşur (RF akımı) bu enerji elektromanyetik dalga (radyo dalgası) olarak iletken içinden uzaya doğru yayılır. Radyo teknolojilerinin en temel yapısı bu prensip üzerine kurulur. RF akımı elektriksel iletkenin içine doğru sızmaz tersine bu iletkinin yüzeyinden akar, bu olay deri etkisi (skin effect) olarak da bilinmektedir. Bu sebepten ötürü insan bedeni yüksek güçte bir RF akımına maruz kalırsa deri yüzeyinde çok ciddi yanıklar meydana gelebilir, bu yanıklar RF yanığı (RF burns) olarak isimlendirilirler. RF akımı havayı kolaylıkla iyonize (bir atomun elektron alması veya kaybetmesi) ederek kendisi için iletken bir yol oluşturur. Bu özellik yalıtkan maddelerde de örneğin bir kapasitörün dielektrik (yalıtkan) izolatör

MOBİL TELEFON SİSTEMLERİNİN NESİLLERİ

Resim
MOBİL TELEFON SİSTEMLERİNİN NESİLLERİ      0G İlk nesil sistemlerde, analog veri akışı kullanılır.       1G olarak adlandırılan ilk nesil sistemlerde, analog veri akışı kullanılır.       2G İkinci nesil sistemlerde sayısal veri akışı kullanılır.       2.5G ikinci nesil sistemlerde veri iletişimi (GPRS, EDGE) mümkün olmuştur.       3G ile hızlı veri transferi ve bant genişliğinin verimli kullanımı mümkün olmuştur.     LTE (4G-4.5G ) ile kapsama alanı gibi 3G ile çözülememiş sorunların çözülmesi beklenmektedir  Mobil telefon şebeke sistemi bir çok hücrenin birleşmesinden meydana gelmiştir. Anahtar sistemi bütün bağlantılarını ve konuşma sonlarında kapanmalarını sağlar, aynı zamanda ana telefon sistemi ile mobil telefon sistemi arasındaki gerekli bağlantıları sağlar.

TÜRKİYE’DE GSM TARİHİ

Resim
TÜRKİYE’DE GSM TARİHİ  Türkiye'de GSM şebekesi üzerinden ilk telefon görüşmesi 23 Şubat 1994'te dönemin başbakanı Tansu Çiller'in Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i araması ile gerçekleşti. Türkiye'de ilk GSM operatörü ise aynı yılın Mart ayında hizmete başlayan Turkcell oldu. Turkcell'i iki ay sonra hizmete başlayan Telsim takip etti. O yıllarda telefon görüşmesi yapmak dışında bir servis sunmayan ve sadece büyük şehir merkezlerini kapsama alanına alan GSM operatörleri üzerinden telefon görüşmesi yapabilmek için fiyatları 1000-2000 dolar aralığında olan telefonlardan almak gerekiyordu. Bugün fiyatları her geçen gün ucuzlarken yetenekleri hızla gelişen akıllı telefonlar ile tüm dijital hayatımızı idame ettirebiliyoruz. 2G ile başlayan sayısal veri akışı geniş bant veri transferine izin veren 3G ile devam ederken, GSM teknolojisi gelişim sürecini sürdürüyor. Türkiye'de aktif sim kart sayısı 60 milyonu geçerken dünyada GSM şebekelerinden 'alo' diyenl

GSM (Global System for Mobile Communications) GSM’İN DOĞUŞU

Resim
GSM’İN DOĞUŞU   Global System for Mobile Communications veya kısaca GSM dediğimiz Türkçeye ise mobil iletişim için küresel sistem olarak çevirebileceğimiz teknoloji için ilk adım 1982 yılında atıldı. Avrupa Birliği devlet başkanları GSM projesini onayladı ve 900 Mhz frekansının mobil iletişim için kullanılması kararını aldılar. Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya, araştırma ve geliştirme çalışmaları için işbirliği anlaşması imzaladı. ABD ve Japonya bu gelişmeleri uzaktan takip ederken diğer taraftan kendi mobil teknolojilerini geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyorlardı. 1988 yılında AB tarafından GSM altyapısının özellikleri detaylı olarak belirlendi ve operatörler için ihale şartnamesi oluşturuldu. Aynı yıl 10 GSM operatörü ile anlaşma imzalandı. 1990 yılında İngiltere'nin önerisi ile 1800 Mhz frekansının da GSM şebekelerine adapte edilmesine karar verildi. Artık mobil iletişim için standartlar belirlenmiş ve buna uygun cep telefonlarını ile baz istasyonlarının geliştiri

BTS (Base Transreceiver Station ) Baz istasyon alıcı-vericisi) ANTENLER

Resim
BAZ İSTASYONU ALICI- VERİCİSİ (ANTENLER)   Bir telefonu hücresel veriye bağlayan BTS(Base Transreceiver Station) baz istasyonu alıcı-verici yani antenlerdir. Kullanım alanlarına göre kaç tip anten var. bu antenler nerelerde kullanılır. hepsi ve daha fazla bilgiyi yazımda bulabilirsiniz. GSM sisteminde, cep telefonlarını hücresel şebekeye bağlamak için BTS adı da verilen bir dizi radyo ileticiyi kullanır. Bunların görevleri arasında kanal kodlaması ve kodlama/kod çözme bulunmaktadır. BTS, radyo ileticiler ve alıcılar, antenler, iletim (PCM) tesisine arayüz vb.den oluşur. BTS, gerekli çağrı istem kapasitesini sağlamak için bir veya daha fazla alıcı vericilerden oluşabilir. Bir BTS çok yönlü anten ile her yöne ya da üç sektörlü (sektörel) anten ile aralarında 120 derece fark olan üç sektöre yayın yapılabilir.  Sahalarda kullanılan antenler 2G,3G,4G göre farklılık göstermektedir, Kurulacak sahaya 2G,3G,4G için ayrı antenler kullanılmalıdır. Bunun sebebi farklı frekan

GSM (Global System for Mobile Communications-Mobil İletişim İçin Küresel Sistem) Kısa Tarihi

GSM ( Global System for Mobile Communications- Mobil İletişim İçin Küresel Sistem )   KısaTarihi 1800’lerde Allesandro Volta ilk pilini yapmıştı ancak sesin iletilmesi için elektriğin ve  manyetizmanın bilinmiş olması gerekirdi. 1820’de Christian Oersted elektromanyetizmayı  bulmuştu. Elektrik kablosuna yaklaştırılan bir pusulanın yön değiştirdiğini fark etti. 1821’de  Faraday Christian Oested’in yapmış olduğu çalışmanın tersini yaparak indüklemeyi buldu. Buna bağlı olarak mekanik enerji elektrik enerjisine dönüştürüldü. 1830’da Joseph Henry ilk  elektrik sinyalini gönderdi. Bununla birlikte Samuel Morse 1837’de ilk çalışabilir telgraf  yapmıştı. 1876’da Bell sesi aktarmayı başardı ve aynı yılda 3 km mesafede telefon görüşmesi  yapıldı.  1892’de Bell 240.000 telefonu kontrol ediyordu. Aynı yılda otomatik tuşlama sistemi  başlatıldı.  1893’de merkez ofise konan batarya ona bağlı tüm telefonları besliyordu. 1915’te New York ile San Francisco arasında telefon hattı kurul